Monday 12 August 2013

Yeni Defter'deki Tasarlanmamış Toplum üzerine bir Zizek yorumundan.... SOS İstanbul Yarışması'yla da ilişkilendirilebilir...

Tasarlanmamış Toplum / Mimari Paralaks Üzerine

Zizek, mimari paralaks metninde sınırlardan ve sınır aralarından, tanımlardan ve tanımların aralarında sıkşmış olandan, çatlaklardan ve ötekilerden bahsediyor. Zizek, mekansal üretimdeki sınıflandırmanın, birebir toplumun sınıflandırması olduğunu söylüyor. Gözalıcı sanat ve kültür merkezleriyle toplumdaki elit kesim, kendiliğinden oluşmuş gecekondu bölgeleriyle kentin dışlanmışları ve tüm arada kalan alalade binalarla (apartmanlar, işmerkezleri vs.) arada kalan orta sınıf halk. Tasarlanarak üretilmeyen apartmanlarda yaşayan, tasarlanmamış orta sınıf halk. Zaero Polo’nun bahsettiği, kentin bu steril, özel güvenlikli, havalandırma sistemli kapalı sitelerine ya da göz alıcı binalarına sahip olan gizli örgütlerin hiçbirine mensup olamamış, üretilmemiş, üretim artığı olarak kalmış orta sınıf. Kültür endüstrisinin dinamikleriyle üretilmiş olan, giysisiyle,gittiği mekanlarla, bulunduğu ortamlar, katıldıkları etkinliklerle, okudukları kitaplarla, bir arada bulundukları insanlarla, gösteri toplumu için üretilmiş, tasarlanmış, ambalajlı bir elit toplumunun aksine, tasarlanmamış, ham bir sınıf. O yüzden kendi kendini tasarlayan bir sınıf. Tasarlanmamış halk, ham, özelliksiz, işlenmemiş, yavan bir topluma mı işaret eder, yoksa aralarında kaldığı her şeyden ufak ufak beslenen, onu çevreleyen kültürden beslenmeye açık ve heterojen bir topluma mu işaret eder. Belki ikisi bir arada ve aynı anda var olur. Belki bu etkiye açık hal, aynı zamanda bir hamlığa işaret eder. Her an yeniden tasarlanmaya, yeni anlamlar yüklenmeye açık bir hal. İkisi belki de aslında aynı şeydir. Her şeyi barındırma potansiyelini barındırdığı gibi, hiçbir şeyi de barındırmayabilir bu ara durumlar. İkircikliliği de bu ikililik durumundan gelir.

http://rktr.co/1boPJlQ

Sunday 11 August 2013

Bir Haftalık İmza Kampanyamız Sona Erdi ve Dilekçe Yetkililere İletildi

S.O.S İstanbul Mimarlık Öğrencilerine Açık Fikir Projesi Yarışması: “Taksim Bölgesi için Alternatif Öneriler” yarışmasının iptal edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu yarışmaya karşı çıkmamızın sebebi mimari projelerin tahakkümüne karşı gezi direnişini savunmamızdır. Gezi direnişinin mimari projede tasarım kalitesi(sizliği) nedeniyle ortaya çıkmadığını ve onun yerine başka projelerin yapılmasını talep etmediğini düşünmekteyiz. "Parkıma dokunma" sloganına saygı duymanın elzem olduğuna inanıyoruz ve hep meşrulaştırıcı süreçler olarak kullanılan "yarışma formatının", "fikir üretme sürecininin" ve "öğrenci katılımının" Gezi'ye ve Taksime mekansal müdahaleleri meşrulaştıracağından endişe ediyoruz ve yarışmanın derhal geri çekilmesini, formatı konusunda daha katılımcı bir süreçle yeniden düşünülmesi gerektiğini savunuyoruz.
Yarışmaya karşı nedenlerimizi içeren 70 üzerinde yoruma http://mimarsizlik.blogspot.com/ adresinden erişebilirsiniz.
Eleştirilerimizi dikkate almanızı, daha sağlıklı adımlar atabilmek için bu konuyu İstanbul'daki forumlarda tartışmaya açmanızı, eğer yarışma düşüncesi kabül görürse formatının forumlarda belirlenmesi konusunda hassasiyet göstermenizi ve jürisinin sadece mimarlardan değil büyük bir forumdan oluşturulmasını temenni ediyoruz. Hassasiyetleriniz için şimdiden teşekkür ediyoruz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İmzalar
isim Konum Tarih
Hossein Sadri Girne, , Turkey 2013-08-04
Arif Savluk Şırnak, Turkey 2013-08-04
Yagmur Guvenc Ankara, , Turkey 2013-08-04
murat cetin İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Evin Eriş Istanbul, , Turkey 2013-08-04
CENAN KIZILAY Siirt, 2013-08-04
Onur Soyturk Istanbul, , Turkey 2013-08-04
Shahram Derogar Istanbul, , Turkey 2013-08-04
Senem Zeybekoğlu-Sadri Girne, 2013-08-04
Yiğit Burak Okutan Türkiye Konya , 2013-08-04
Alp Karaca Girne, 2013-08-04
özgür çelik Mersin, , Turkey 2013-08-04
ece karaarsln izmir, Turkey 2013-08-04
Fatma Tavaslı İstanbul, Turkey 2013-08-04
Barış Karaalioğlu İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Emre KIRCAN sivas, 2013-08-04
AYBEN AYDOĞAN İstanbul, , Turkey 2013-08-04
emine ozkan canterbury, United Kingdom 2013-08-04
Gönül Kavi Mersin, , Turkey 2013-08-04
Melis UÇMAZ ANTALYA, 2013-08-04
kenan güvenç istanbul, 2013-08-04
arsalan modarres Madera, PA, United States 2013-08-04
Ayşe Öztaş İzmir, , Turkey 2013-08-04
İrem PİLGİR girne, 2013-08-04
Nilgün Sazak Ankara, , Turkey 2013-08-04
Mustafa Altıntaş Ankara, 2013-08-04
gizem kumral Antalya, , Turkey 2013-08-04
nihal srha Antalya, , Turkey 2013-08-04
Mustafa IŞIK Kayseri, , Turkey 2013-08-04
Oğuzcan İNAL İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Aydın Sezar Muğla, Muğ, Turkey 2013-08-04
cem bayram bolu, Turkey 2013-08-04
Balkiz Yapicioglu Kibris, Turkey 2013-08-04
Senem Doyduk Şehir, Turkey 2013-08-04
Eren Görenoğlu Istanbul, , Turkey 2013-08-04
ali kaplan istanbul, 2013-08-04
berivan savaş Diyarbakır, , Turkey 2013-08-04
ersin ege istanbul, 2013-08-04
ecem çiçek Eskişehir, , Turkey 2013-08-04
Buse Ugras Izmir, , Turkey 2013-08-04
Gözde akman izmir, 2013-08-04
senem aslan istanbul, Turkey 2013-08-04
özgür yel Batman, Bat, Turkey 2013-08-04
SEYHMUS CELİK girne, 2013-08-04
Mehmet Caner ILGAZ İstanbul, , Turkey 2013-08-04
İsmail Karaarslan İzmir, , Turkey 2013-08-04
aslı dinler izmir, 2013-08-04
Melik ASLAN Kyrenia, 2013-08-04
Cansu nur Çelikbilek İzmir, Turkey 2013-08-04
Hasan Taşkın Özdemir İstanbul, , Turkey 2013-08-04
sertaç erkol İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Mehmet Ali Karagöz Burdur, Bur, Turkey 2013-08-04
yusa yalcintas İstanbul, , Turkey 2013-08-04
didem tokgöz çorum, 2013-08-04
füsun alioğlu İstanbul, İst, Turkey 2013-08-04
Derya Balun Bingöl, Turkey 2013-08-04
onur daccache beyrut, Lebanon 2013-08-04
Bülent Gökalp Mardin, Mar, Turkey 2013-08-04
ali ergul istanbul, Turkey 2013-08-04
tuba oguz surfside, FL, United States 2013-08-04
gülhanım aslan Antalya, , Turkey 2013-08-04
Begum Aytac İstanbul, Turkey 2013-08-04
ilhan gülören ŞİLE İSTANBUL, , Turkey 2013-08-04
Gülnur Kankal İzmir, Turkey 2013-08-04
SERKAN GÜNEY KOCAELİ, 2013-08-04
Gozde Cetinkol Konya, Kon, Turkey 2013-08-04
ahmet cetin İstanbul, , Turkey 2013-08-04
nasser golzari london, , United Kingdom 2013-08-04
Ece Nur Deler Kyrenia, , Cyprus 2013-08-04
hilal memiş istanbul, 2013-08-04
zeynep dirik İzmir, , Turkey 2013-08-04
Okan Özkan Germany 2013-08-04
Fatma SALTAN Eceabat, Turkey 2013-08-04
Baki GULLU İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Onur Keskin İstanbul, Turkey 2013-08-04
bugu sah Lefkoşa, Cyprus 2013-08-04
Erhan Güngör Balıkesir, Bal, Turkey 2013-08-04
sinem ozbek Ankara, , Turkey 2013-08-04
Ercan Timur sivas, 2013-08-04
Merve Yilmaz istanbul, 2013-08-04
Ebru Omay Istanbul, Turkey 2013-08-04
meltem dere Canterbury, İng, United Kingdom 2013-08-04
Efe Ürün istanbul, 2013-08-04
Deniz Beyaz Ankara, 2013-08-04
fethi yıldırım Ankara, Ank, Turkey 2013-08-04
Nil Side Ege İstanbul, Turkey 2013-08-04
Gulten Goze Nicosia, , Turkey 2013-08-04
berfin dilan Silopi, Turkey 2013-08-04
AYŞE DİNÇER Girne, Sam, Turkey 2013-08-04
selim karaman atlantic city, NJ, United States 2013-08-04
kenan sancak İstanbul, , Turkey 2013-08-04
erdoğan yıldız İstanbul, , Turkey 2013-08-04
Gurur Güzelaydın Istanbul, , Turkey 2013-08-04
berk tahan İstanbul, 2013-08-04
kerem kerem istanbul, , Turkey 2013-08-04
kudret yeşil Diyarbakır, Diy, Turkey 2013-08-05
Işık Barış Fidaner Elephant Island, , Antarctica 2013-08-05
feyzal avcı izmir, , Turkey 2013-08-05
Elif Goktas Istanbul, , Turkey 2013-08-05
melike erker İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Ezgi Yalçın Aydın, Ayd, Turkey 2013-08-05
zeynep özkan Antalya, , Turkey 2013-08-05
zeynep culha istanbul, , Turkey 2013-08-05
ned öz denizli, 2013-08-05
ercan ercan bursa, , Turkey 2013-08-05
pınar serin Antalya, , Turkey 2013-08-05
ARDA AKYILDIZ İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Eylül Irmak Koçak İstanbul, , Turkey 2013-08-05
yagmur peker eskişehir, , Turkey 2013-08-05
Seçil Zeybekoğlu İstanbul, 2013-08-05
aylin çankaya Hatay, Hat, Turkey 2013-08-05
senay erkin antakya, , Turkey 2013-08-05
Alper Bilge Eskişehir, , Turkey 2013-08-05
Fenya Uzun Eskişehir, Esk, Turkey 2013-08-05
ARDA Ilayda SAGLAM Ankara, Ank, Turkey 2013-08-05
eşref taner ilerde eskişehir, 2013-08-05
Erdal Alabak Hatay, Turkey 2013-08-05
sertaç keskin eskişehir, 2013-08-05
ayşegül albustanlı İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Hazan Altuğ Eskişehir, 2013-08-05
Can Demir düzce, Turkey 2013-08-05
ÖNDER DUYAN MARDİN, 2013-08-05
özlem yıldız ankara, 2013-08-05
berivan yavuz ankara, 2013-08-05
ezgi bayrı İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Ceren Yılmaz İstanbul, 2013-08-05
Melinda Negron-Gonzales Brookline, MA, United States 2013-08-05
Didem Özbilenler Girne, 2013-08-05
miray sert Ankara, Ank, Turkey 2013-08-05
Yunus An İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Birke Koca İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Mert Sezgin İstanbul, , Turkey 2013-08-05
Aydan Baştuğ Ankara, , Turkey 2013-08-05
sevinc ozen antalya, Turkey 2013-08-05
gökçe kaçan Van, Van, Turkey 2013-08-05
dilhan burçak tabağ girne kıbrıs, 2013-08-05
Ahmet Köse Safranbolu, Kar, Turkey 2013-08-05
Melih Bostan Sakarya, Sak, Turkey 2013-08-05
celal Küçükayaşlı Ankara, Ank, Turkey 2013-08-05
Souhaib swaid august, Cyprus 2013-08-05
azad azad İstanbul, İst, Turkey 2013-08-05
manolya kalay İzmir, , Turkey 2013-08-06
RIDVAN YÜZGÜLEÇ Bursa, Bur, Turkey 2013-08-06
Hasan Taştan İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Burçin Başyazıcı Istanbul, , Turkey 2013-08-06
ahsen düşgün İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Dila Sel İstanbul, Turkey 2013-08-06
Şenay Tavuz İzmir, 2013-08-06
Tuğba Yavaş İstanbul, , Turkey 2013-08-06
gizem muhtaroğlu İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Erdem Cahit TAŞHAN istanbul, 2013-08-06
orkun beydagi istanbul, 2013-08-06
Dilara Hoş İstanbul, , Turkey 2013-08-06
aysin büyükyanbolu Bursa, , Turkey 2013-08-06
Gurbey Hiz İstanbul, , Turkey 2013-08-06
deniz kaşık Eskişehir, Esk, Turkey 2013-08-06
naile gönül Datça, , Turkey 2013-08-06
Halidun Senkal Istanbul, Turkey 2013-08-06
Tuğba Camcı İstanbul, 2013-08-06
zeynep erözkan Kargi, , Turkey 2013-08-06
selin tulga İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Dilara Gökyokuş İstanbul, , Turkey 2013-08-06
fatmanur zengin istanbul, 2013-08-06
mustafa seçmen İstanbul, , Turkey 2013-08-06
mutlu oral Eskişehir, Esk, Turkey 2013-08-06
Ebru Açak İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Serhat Ateşoğlu Istanbul, , Turkey 2013-08-06
recep üstün Eskişehir, Esk, Turkey 2013-08-06
Mehmet Turan İstanbul, , Turkey 2013-08-06
yasin koşum İstanbul, İst, Turkey 2013-08-06
yuvacan atmaca istanbul, 2013-08-06
İbrahim Türkeri Kocaeli, 2013-08-06
eylem pala uluğ İstanbul, , Turkey 2013-08-06
Nazan Buyukcelen Şile, Turkey 2013-08-06
hüseyin akın Ankara, Ank, Turkey 2013-08-06
İrem Uslu Öztürk Gölcük, Turkey 2013-08-07
berna acik tuncbas İstanbul, , Turkey 2013-08-07
adel alsharayri Amman, Amm, Jordan 2013-08-07
Aylin Kandemir İstanbul, , Turkey 2013-08-07
jim roche Dublin, 2013-08-07
Begum Gucuk Girne, 2013-08-07
jim roche dublin, Ireland 2013-08-07
GAVIN PILISI Reno, NV, United States 2013-08-07
ANASTASIA TALALAEVA Aşkabat, Ash, Turkmenistan 2013-08-07
ara kali tabriz, 2013-08-07
DAICHI OEKI Girne, サムス, Turkey 2013-08-07
Ahmad Asi girne, 2013-08-07
olufemi kusa cyprus, 2013-08-07
mert volkan mutlu İstanbul, Turkey 2013-08-07
husen arzu des moines, IA, United States 2013-08-07
Maria Feghali Muscat, Mus, Oman 2013-08-07
Ali Abolfathi Glasgow, 2013-08-07
Sarhat Petrosyan Yerevan, , Armenia 2013-08-07
Çınar Çimen Ankara, Ank, Turkey 2013-08-07
Mher Ghazaryan Rennes, France 2013-08-07
zia ur rahman Ahamdzai kabul, Afghanistan 2013-08-07
Fatima Mohsen امإ ,يبُد , United Arab Emirates 2013-08-07
partizan younus dohuk, Iraq, 2013-08-07
gül köksal İstanbul, , Turkey 2013-08-07
Kathleen Lestina Delafield, WI, United States 2013-08-07
jawad elhaddouni girne, 2013-08-07
Joanna Karmowska Oxford, Eng, United Kingdom 2013-08-07
B H Yousefi Stockholm, , Sweden 2013-08-07
Hürşah Utku KAYA World, 2013-08-07
fatma güngör ankara, , Turkey 2013-08-07
sevinç akkoyunlu İstanbul, , Turkey 2013-08-07
Benjamin Bianco Lapta, Girne,, 2013-08-08
roubina ghazaryan yerevan, , Armenia 2013-08-08
ezgi tuncer Mardin, , Turkey 2013-08-08
mahsa e Istanbul, , Turkey 2013-08-08
Eyüp Divaneli Istanbul, , Turkey 2013-08-08
yaman sokienah amman, 2013-08-08
Hourakhsh Ahmadnia Famagusta, 2013-08-08
saratu mohammed Kaduna, Kad, Nigeria 2013-08-08
Sibel Kemal Uzun Girne, KIbrıs, 2013-08-09
Viktoria Ulachovich Girne, Сам, Turkey 2013-08-09
Hatem Al-Harazi Sana'a, Ama, Yemen 2013-08-09
margarida portugal Lisboa, Lis, Portugal 2013-08-09
Ugur Turk Adıyaman, Adı, Turkey 2013-08-09
Ender Altınsoy Adana, Ada, Turkey 2013-08-10
Halil KARAGÖZ Ankara, Ank, Turkey 2013-08-10
nagihan aydın batman, Turkey 2013-08-10
Atakan Daglıer İzmir, Turkey 2013-08-10
müslüm şeker İstanbul, , Turkey 2013-08-10
Derya Çolak Muğla, Turkey 2013-08-10
Lami ATEŞOĞLU Şanlıurfa, Turkey 2013-08-10
ERCAN ASLAN GİRNE, 2013-08-10
Emrah Durmuşoğlu Girne, 2013-08-10
Omaya Hasan Riyadh, Riy, Saudi Arabia 2013-08-10
C Sami Yılmaztürk İstanbul, , Turkey 2013-08-10
Necdet Demirci Istanbul, , Turkey 2013-08-10
Sinan Celebi Istanbul, , Turkey 2013-08-10
Duygu Gulhan Istanbul, , Turkey 2013-08-10
Ali Hasgören Adana, Turkey 2013-08-10
Prof.Dr. Hayrünnisa Dinçer Ateşok İstanbul, , Turkey 2013-08-10
nazmiye bilge mersin10turkey, Cyprus 2013-08-10
Hassina Nafa Kyrenia, 2013-08-10
Ozge ece Yilmaz Aydın, Turkey 2013-08-10
Yankı Küçük İstanbul, , Turkey 2013-08-10
tolga bektaş Girne, Turkey, 2013-08-11
seda özçetin İstanbul, , Turkey 2013-08-11
Alex Kur Abuja, FCT, Nigeria 2013-08-11
azime şevin mete elazığ, Turkey 2013-08-11
baran es Siirt, Sii, Turkey 2013-08-11
leili astaneh omntreal, Canada 2013-08-11
özlem altun Ankara, Ank, Turkey 2013-08-11
Yurdagül Mermertas istanbul, 2013-08-11
NEDRET YILDIZHAN Türkiye Eskişehir , 2013-08-11
aslı akkaya Ankara, 2013-08-11
Can Durmusoglu Adana, 2013-08-11
cansu dilara doğan Ankara, Ank, Turkey 2013-08-11
huriye amca nicosia, Cyprus 2013-08-11

Niye Karşı Çıkılıyor 74, Seda Özçetin

Bazı durumlarda eylemsizlik yapılabilecek en büyük eylem olabilir. Mimarlık bazen hiçbir şey yapmamayı gerektirir.

Niye Karşı Çıkılıyor 73, Tolga Bektaş

FİKRİME, ÖZGÜRLÜĞÜME VE PARKIMA DOKUNMA

Saturday 10 August 2013

Niye Karşı Çıkılıyor 72, Architecture Week Journal

The challenges of appropriate design in today's environments, both urban and natural, require deep approaches to collaboration, including effective power-balancing, so that a full spectrum of needs and interests can be openly expressed, sincerely considered, and substantively integrated to build shared win-win solutions, rather than conflict winners and losers.
The design professional of tomorrow needs to be as expert in leading and/or participating in broad solution- seeking community collaborations, as in aesthetics or technicalities.This suggests that participatory, conflict-resolving design clinics would be more appropriate architecture student projects than hermetic design of aesthetic exercises geared toward a top-down delivery context.The design professional of tomorrow needs to be as expert in leading and/or participating in broad solution- seeking community collaborations, as in aesthetics or technicalities.This suggests that participatory, conflict-resolving design clinics would be more appropriate architecture student projects than hermetic design of aesthetic exercises geared toward a top-down delivery context.The design professional of tomorrow needs to be as expert in leading and/or participating in broad solution- seeking community collaborations, as in aesthetics or technicalities.This suggests that participatory, conflict-resolving design clinics would be more appropriate architecture student projects than hermetic design of aesthetic exercises geared toward a top-down delivery context.

Niye Karşı Çıkılıyor 71, Emrah Durmuşoğlu

Dokunma parkıma

Niye Karşı Çıkılıyor 70, Halil KARAGÖZ

Gezi Parkında yaşananlar, çoktan yarışmanın sonucunu ortaya koymuştur...Mimar isterse tasarım yapabilir...

Niye Karşı Çıkılıyor 69, margarida portugal

It's important that rullers hear what the people have to said about public spaces and the way they want to live in their cities; it's importante to create conditions for a public participations on the decisions that concerne them.

Niye Karşı Çıkılıyor 68, Hatem Al-Harazi

Nobody likes to have people messing around with his/her home. Istanbul is their home, so nobody should be allowed to mess around with it without its' people's rights

Niye Karşı Çıkılıyor 67, Viktoria Ulachovich

Human Rights, ecology, exposition of the City

Niye Karşı Çıkılıyor 66, Saratu Mohammed

I respect the petitioner's opinions

Thursday 8 August 2013

Niye Karşı Çıkılıyor 65, Kathleen Lestina

It is a basic human right for citizens to be allowed to have a say in what is designed/developed in their city.

Niye Karşı Çıkılıyor 64, Jim Roche

Wish to share my concern about the possibility of using official architectural competitions to dampen a wide popular social movement

Niye Karşı Çıkılıyor 63, Aylin Kandemir

Taksim gezi parkının gündeme geliş sebebinin ödüllü bir yarışmayı gerektirerek mimarlık yarışması adı altında belli bir kesimin bu şekilde çözüm yolu aramasının doğru olduğunu düşünmüyorum.

Niye Karşı Çıkılıyor 62, adel alsharayri

The park is an important element of the city and should not be disturbed.. It's is such a landmark and it's been the case for ages..!

Niye Karşı Çıkılıyor 61, berna acik tuncbas

Oralar mekanina sahip zaten. Mimarlik arayisa girmesin

Niye Karşı Çıkılıyor 60, İbrahim Türkeri

el atıyla gerdeğe girilmez... (atasözü)

Niye Karşı Çıkılıyor 59, Mehmet Turan

bütün bu olanlardan sonra taksimde ki herhangi bir iyileştirme adı altında yapılacak çalışmaları çok saçma buluyorum

Tuesday 6 August 2013

Niye Karşı Çıkılıyor 58, Recep Üstün

Gezi Parkı Yarışması zaten yapıldı. Gezi 'ye katılan 'bir ismi olanlar' kazandı.....

Niye Karşı Çıkılıyor 57, Orkun Beydagi

mimari değil planlama sorunudur, yarışmalar her zaman çözüm üretmez. Buraya müdahaleyi meşru kılmaktan başka bir işe yaramaz. Önce kurtarılmalı, sonra katılımcı anlayışla yeniden ele alınmalı.

Niye Karşı Çıkılıyor 56, Erdem Cahit Taşhan

taksimin değişmesini istemiyorum

Niye Karşı Çıkılıyor 55, Hasan Taştan

Taksim Gezi Parkı gibi kamusal alana müdahalede halk da söz sahibi olmalıdır

Monday 5 August 2013

Niye Karşı Çıkılıyor 54, Rıdvan Yüzgüleç

Mekanlar insanlarındır, mimarların değil!

Niye Karşı Çıkılıyor 53, Azad Azad

Hak haktır.

Niye Karşı Çıkılıyor 52, Murat Çetin

gezi park mimarlıkla tahakküme karşı mimarSIZlığıyla haddini bildirmiştir. Mimarların durumdan vazife çıkarmasına gerek yoktur

Niye Karşı Çıkılıyor 51, Evin Eriş

Mimar kendine o hep eleştirdiği rolü Biçmemeli...

Niye Karşı Çıkılıyor 50, Senem Zeybekoğlu Sadri

gezi ruhu mimari projelerle tahakküm altına alınamaz...

Niye Karşı Çıkılıyor 49, Emre Kırcan

Yapılan sistemsel baskının halk üzerindeki etkisini anlamayan ve buna dolaylı olarak destek olan bir proje oldugunu düşünüyorum

Niye Karşı Çıkılıyor 48, Melis Uçmaz

mesleğime sahip çıkıyorum

Niye Karşı Çıkılıyor 47, İrem Pilgir

gezi ruhu mimari projelerle tahakküm altına alınamaz...

Niye Karşı Çıkılıyor 46, Aydın Sezar

Hükümetin yaptığı birçok yanlışlara Taksim olayında da devam etmesini tasvip etmiyorum.

Niye Karşı Çıkılıyor 45, Şeyhmus Çelik

gezi parkın'da insanların ayaklanması oraya yapılacak olan projeyı begenmediklerinden kaynaklandıgını sanmıyorum ...

Niye Karşı Çıkılıyor 44, Melik Aslan

Gezi parkını abluka altına alan sistem posterde de apaçık görünüyor ki tankla tüfekle alacaklarını sana zihniyetin. Unuttukları en önemli hususta Mimarlığın zorbalıkla yapılamıyacağının farkında değildir.

Niye Karşı Çıkılıyor 43, Füsun Alioğlu

Haziran 2013 Taksim/Türkiye direnişinden tek çıkmayacak sonuç böyle bir fikir projesi yarışması idi.

Niye Karşı Çıkılıyor 42, Bülent Gökalp

Mimari doğayı koruma adına önemli.

Niye Karşı Çıkılıyor 41, Serkan Güney

Gezi ruhu projesin de ilk önce kendi kendimizi izleyip not etmek gerekir, yapılan sistemi değil.

Niye Karşı Çıkılıyor 40, Gözde Çetinkol

Buna goz yumamayiz

Niye Kaşı Çıkılıyor 39, Cenan Kızılay

Burada karşı çıkılan; Gezi üzerine fikir üretilmesi değildir, zaten Gezi Olaylarında yazılan, tartışılan, hatta Serbest Kürsü gibi tartışma platformunun tasarlanması, Gezi Kütüphanesi’nin, Gezi Market’in kurulması üretilen fikirler sonucunda ortaya çıkmıştır. Gezi olaylarının nedeni bölgenin veya meydanın tasarımı, yapısal durumu ile ilgili olmadığı, ister fikir olsun, ister mimari proje olsun Mimar’ca yapılacak bir tasarımın, önerinin, anıtın veya düzenlemenin Gezi olaylarına bir çözüm, fayda, farklı bir bakış açısı, duyarlılık veya farkındalık sağlamayacak olmasıdır. Bu nedenlerden ötürü karşı çıkılmalıdır. Yarışmanın duyurusunda “Hedef: kamusal alan veya mekan üretimi” olarak belirtilmekte; zaten mevcut olan bir kamusal alan, mekan var. Yarışma sonucunda ortaya çıkacak “fikir” ile İ.B.B.’nin Taksim için düşünülen önerisinin arasında ne farkı olacaktır.. S.O.S.’in bu gerekçelerden dolayı bu yarışmayı yapması bir anlam ifade etmiyor..

Niye Karşı Çıkılıyor 38, Hilal Memiş

mimarlık adına

Niye Karşı Çıkılıyor 37, Zeynep Dirik

Çok içi dolu olduğunu düşünmesem de sonuç olarak verilen bir savaşın mimarlık kulvarında rant malzemesi haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Mimarlık bir ekonomi ve finans sahası değildir ki her durumdan kar çıkarsın, mimarlık olaylara objektif olarak dışarıdan bakabilmeyi, gerektiğinde başkaldırıyı gerektiren bir disiplindir.

Niye Karşı Çıkılıyor 36, Erhan Güngör

Parklar halkındır sahipleri onlardır sizler sadece bekçisiniz, halk istemezse dokunamazsınız!
Ahtapotu hangi Türk seviyor ki sen tasarım fikri yapıyorsun, yıllardır biz ahtapotu Tarkanın celladı olarak izledik...
Gezi parkı halkındır, halk böyle istiyordur DEĞİŞTİRİLEMEZ.

Niye Karşı Çıkılıyor 35, Berk Tahan

HÜkümetin taksim odaklı çirkin oyunlarından miğdem bulanıyor

Niye Karşı Çıkılıyor 34, Ned Öz

gezi eylemi kazanımlarını zedeleyecek bir fikirdir.

Niye Karşı Çıkılıyor 33, Aylin Çankaya

Akademinin, mimarlık ortamının faşizan her türlü girişimini protesto ediyorum. Mimarlık ortamı kendi gündemini yaratabilmeli; politikacılar ve sermaye sahiplerinin belirlediği gündemin peşinden koşmaktan vazgeçmelidir. Bu hem gezi direnişine, hem öğrencilere, hem ortama yapılmış faşizan bir saldırıdır. Alternatif fikirler başlığı ve beklentiler kısmında yer alan trajikomik 24 madde basbayağı had bildiriciliktir. Kamusal alan ve kişisel hayatın dokunulmalığı uğruna kayıplar yaşanmış, insanlar yaralanmışken; kamusal alanın, kamu tarafından kullanımının alternatif fikirler başlığı altında öğrencilere dönük masumane bir fikir projesiymiş gibi ilan edilmesi durumun vahametini artırıyor.

Niye Karşı Çıkılıyor 32, Berivan Yavuz

mimarların müdahale ahlakını sorgulamaları için

Niye Karşı Çıkılıyor 31, Didem Özbilenler

support gezi direnişi

Niye Karşı Çıkılıyor 30, Miray Sert

mimarlar tanrı değildir.

Niye Karşı Çıkılıyor 29, Senem Zeybekoğlu Sadri

Gezi Parkı ve Taksim Meydanı ile ilgili bir şey yapılması gerekiyor mu, yapılacaksa ne yapılmalı ve nasıl yapılmalı bunların forumlarda tartışılıp karar verilmesi gereken konular olduğunu düşünüyorum. Örneğin, neden bu yarışmanın jürisi sadece mimarlardan oluşuyor? Neden tüm İstanbullulara açık bir forum-jüri olamıyor? Bunun nedeni sanırım, tüm zihinsel dünyamıza sirayet etmiş bulunan otoriter ve hiyerarşik yaşam algımız. Kendiliğinden oluşan, kendi yaşamsal organizmalarını kuran, mekanı ve çeşitli toplumsal ilişki biçimlerini yeniden örgütleyen ve birbirimizi fark etmemizi sağlayan canlı bir süreci, Gezi ruhunu, mimari ifade dili ile ifade edilmiş bir tasarım projesi ile tek bir anda dondurmaya çalışmak, bu canlı sürece tahammül edemediğimizi, onu derhal “mimari ifade dili” ve “tasarım” ile kalıba sokmaya ve ehlileştirmeye çalıştığımızı göstermiyor mu? Bu, Gezi sürecinde ağır bedeller ödenerek elde edilen kazanımları elimizin tersiyle bir kenara itmek olmuyor mu?
Diğer bir sorun da, yarışmanın hem başlığında hem de beklentilerde yer alan alternatif sözcüğü. Yarışma, alternatif fikirler üretmek için ortaya konmuş bir yarışma. Bunun da sorgulanması gerekiyor diye düşünüyorum. Bu alternatif düşünceler, hangi normatif varlıkların ve süreçlerin alternatifi olacak? Neyin norm, neyin bu norma karşı alternatif olduğunu kim, hangi değer yargılarıyla tanımlayacak*? Alternatif üretmek, normlara bir karşı çıkış ise, karşı çıktığımız normatif kalıpların araçlarını ve iletişim dilini normatif bir biçimde kullanarak (tasarım, yarışma, proje gibi kavramlar) normatif olanı güçlendirmeye ve yeniden üretmeye başladığımızın farkında mıyız acaba? Yarışmayı organize edenler, haklı olarak, “İstanbul’un bu çok değerli bölgesinde neler yapılacağının kararlaştırılmasında şimdiye kadar olduğu gibi politik karar vericiler ile yatırımcı grupların olması; diğer kentsel aktörlere (kentliler, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler… ) yer verilmemesi, kendilerine sorulmadan, danışılmadan operasyonlara girişilmesi”ni problem olarak görüyorlar. Ve buna karşı da alternatifler üretmenin “aydın” olmanın bir sorumluluğu olduğunu öne sürüyorlar. Ancak yarışma, “tasarım / proje , yarışma / ödül” gibi bizim adımıza karar vermelerine karşı çıktığımız “yatırımcı grupların ve politik karar vericilerin” araçlarını kullanarak, ve de Gezi sürecinin en büyük kazanımı sayılabilecek diğer kentsel aktörleri dışlayarak (mesela forumları) daha başından kendini alternatif üretmeye çalıştığı şey her neyse ona teslim etmiş olmuyor mu?
Her ne kadar yarışmanın amaç ve beklentilerinde “Gezi’de yaşanan deneyimlerin ışığında” bu yarışma fikrinin ortaya çıktığı öne sürülüyor olsa da, yukarıdaki nedenlerden dolayı yarışmanın bu haliyle (Gezi süreci boyunca edinilmiş kazanımların dışında bir yerde durarak, ve oradan söylemler üreterek) kendini Gezi’nin karşısında konumlandırdığı endişesi içindeyim. Umarım yarışma, Gezi ruhuna bir alternatif değildir.
Gezi ışığının hepimizi aydınlatması dileğiyle.
senem z. sadri
* Alternatif (ve alternatif mimarlık pratikleri) ile ilgili daha detaylı bilgi için: Nishat Awan, Tatjana Schneider & Jeremy Till, “Spatial Agency: Other Ways of Doing Architecture”, Routledge, 2011.

Niye Karşı Çıkılıyor 28, Hossein Sadri

Değerli arkadaşlar burada anlaşılmayacak ne var bunu gerçekten anlayamıyorum. Che Guevara’nın burnuna estetik ameliyatı yapılması gibi birşeydir bu. Yüzünün estetiği üzerine yarışma açılması meselesi gibidir. sulukule’den arkadaşlarımız kovulmadan önce sulukulede bir kentsel dönüşüm projesi yapılmak isteniliyordu. Siz de kalkıp tam o günlerde ya sulukuleye planlanan projeyi değil de bizimkini yapın demeniz ne kadar abes olurdu. Orada bir proje yapılmak isteniliyordu ve bize de buna karşı durmak düşerdi. Gezi’ye yapılmak istenen projenin sadece niteliksizliği deiğildi sorun. Talep oraya proje yapılmamasıdır. “dokunma” sloganını üreten bunun için mücadele eden insanlara biraz saygı duyalım lütfen. dokunmayalım ve dkundurtmayalım.

Niye Karşı Çıkılıyor 27, Kenan Güvenç

okullu insanlar!..bu yarışmayı bir fikir yarışması olarak görmeyiniz.bu yarışma oraya öneri hazırlayacak insanları baştan tasfiye etmiştir.yarışmanın belirlemeye çalıştığı gezi imgelemi tasarım adına yarışma yoluyla üzerine baskı yapılabilecek bir strüktür değildir.Okullarınızda sizlere ne yapılıyorsa burada da o yapılıyor..bu nedenle ısrar edilipte yapılan her çalışma, topçu kışlası nasıl o karton bina imgesiyle-başka birşey olma olasılığı zaten yok- Geziyi rehin alma girişimi olduysa bu türden yeni bir rehin alma girişimi olacaktır.Bunun masumiyeti yok,iyi niyetlilik burada geçersiz.bu yarışma ne bir yarışmadır ne bir fikir beyanı platformudur:tam 24 kriterle belirlenmiş fakat 24 kriterin içinde ‘..ütopyalar yaratmak’..bir kriter olarak yeralırken tek bir kriterde bile Gezi’ye,spontan mekansallıklara,geçici mekansal örgütlenmelerin zihinsel araçlarına işaret edilmemesi ,sizden; SMD nin; dünyaya,o muazzam İstanbula, insanlara ve mimarlığa bakışını sizlerin sırtından onaylatma pervasızlığı değil midir?Bu 24 kriter, şehirlere,sokaklara ,meydanlara ,tabiata ve yakınındaki ilgili herşeye bir yaklaşım geliştirebilmek için çoktan ömrünü doldurmuş ne yazık ki çoğu da akademiya entelektüalizminin her durumda oraya buraya savurduğu aynı basmakalıp ,şabloncu ,fosil düşüncelerin bir tezahürü değil midir?bunları niçin yazdılar sizce?çünkü başka bir dünyayı tahayyül edemiyorlar.baktıkları dünyanın çoktan tedavülden kalkmış olduğunu da anlayamıyorlar.ve bu 24 kriterle okullu insanların imgelemlerini rehin alıyorlar.buradan sonra üreteceğiniz her fikir zaten baştan ‘büyükleriniz’ tarafından kapsanmış durumdadır.şimdi şöyle yapsam; bu kriterleri yok saysaydım ,yarışma alan sınırlarını yadsıyarak bu sınırların hiçbir zaman oluşamayacağını varsaysaydım,nasıl sunulacağı üzerine koşulları da takmasaydım,önerilen kaynaklara değil de kendi İstanbul deneyimlerimden birine yaslansaydım geride SOS Gezi yarışmasından eser kalır mıydı? kalmazdı..Bunları yapsaydım sanırım sonunda kendimi yine o sıcak Gezi günlerinin tariflenemeyecek şekillendirilemeyecek esintisi içinde bulur ve oradan geleceğin belirsiz harikuladeliğine bir selam çakardım.Bu yarışma 1 kasım 2013 teki teslim tarihinden önce arkamızda kalacak.eminim..kg

Niye Karşı Çıkılıyor 26, Arif Atılgan

Fransız mimar Henry Prost’un 1937 yılında yaptığı İstanbul’un ilk Nazım Planında Taksim Gezisinden Maçka’ya ve Maçka’dan da Dolmabahçe’ye kadar uzanan, yaklaşık 30 Hektar büyüklüğünde, yeşil bir kuşak düşünülmüştü. Bu yeşil kuşak içersinde bugün şu binalar bulunmaktadır: İnönü Stadı (1947), İstanbul Radyoevi (1949), Hilton Oteli (1955), Divan Oteli (1956), Muhsin Ertuğrul Sahnesi (1970), Harbiye Orduevi (1974), Vakıflar Oteli ( Sheraton-Ceylan İntercontinental) (1975), Atatürk Kitaplığı (1981), Cemal Reşit Rey Konser Salonu (1989), Hyatt Regency Oteli (1994), Lütfü Kırdar Uluslar Arası Kongre Merkezi (1996), Gökkafes (1998), Pastör Hastanesi yerine konut binaları (2006) ve Maçka Parkı içersindeki çeşitli yapılaşmalar.
Parkın içinde, meydandaki merdivenlerden başlayıp Harbiyeye kadar 1500 MT lik yol ise Taksim Gezidir. Gezi Parkı sözü de buradan gelir. Buranın planı projesi zamanında yapılmış. Şimdiye kadar bu yeşil alanın içersine yapılan binalar yukarıda sıralanmıştır. Yarışmadan önce, alanın plandaki orijinal haline getirilmesinin sağlanmasını savunmak gerekir. Yani yürekli davranış yukarıda sayılan binaların hepsinin yıkılmasını önerebilmektir.

Niye Karşı Çıkılıyor 25, Hossein Sadri

Çamlıca Tepesine camii projesi yarışmasını da desteklemişsiniz herhalde. Biz ona da karşı çıktık. maalesef biz o kadar marjinal kalıyoruz ki gücümüz hiç bir zaman sansür etmeye yetmiyor. çamlıcada olduğu gibi, 3. köprüde olduğu gibi. Sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz. Bu da statükocuları rahatsız ediyor. Umarım siz rahatsız olmamışsınızdır.

Niye Karşı Çıkılıyor 24, Hossein Sadri

fikir özgür ortamında beyan edilir. Sadece belli bir kitleden sorulmaz, herkese açık olur. Serbest olur. Yarışma şartnamesinin dayatılarına bakızın lütfen. Fikir yarışarak değil bir araya gelrek olgunlaşır. Ayrıca bunların hepsinin ötesinde tehrir meydanını gelin tasarlayalım diye bir yarışma nasıl olamaz ise, bu da olamaz. Fikir beyan etmeye kimse karşı değiş elbette, ancak taksime ve geziye tasarımsal müdahaleleri meşrulaştıracak zemin oluşturan bu yarışmaya karşıyız. Saygılar

Niye Karşı Çıkılıyor 23, Onat Öktem

Benim anlayamadığım bu konuda söz söylemek için bir yarışmaya neden ihtiyaç duyulduğu veya bir yarışma açılacaksa yönteminin bu mu olması gerektiği. Herkesin bildiği üzere jüri subjektifdir ve bu konuda görüşleri doğrultusunda karar alacaktır. Doğal olarak çıkan sonucun da belli fikirleri temsil edeceğini rahatça öngörebilirsiniz. Burada jüri olmasının sebeplerinden biri de ne yazık ki yarışma sonuçlarının kontrol edilmesiyle ilgilidir. Bu sebeple yarışmalarda jüri seçimi her dönem en büyük tartışma konularından biri olmuştur. Burada Topçu Kışlası'nın yapılması da bir grup mimar tarafından en uygun çözüm olarak görüldüğü gibi yarışmanın sonucunda çıkacak sonuçlar da belki benim de içinde bulunduğum başka bir grup tarafından en iyi çözüm olarak kabul edilecektir. Fakat o zaman topçu kışlası yapılmasının neden reddedildiğini bir daha sorgulamak gerekmiyor mu? O değil de bunu yapalım demenin nasıl bir çözüm sunduğunu da anlamakta güçlük çekiyorum. Buradaki sorunun gerçekten bu olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Kent içi yeşil alanlar üzerine bağlamdan bağımsız bir yarışma açmak ve gelecekte parkların nasıl olması gerektiğine dair fikirlerin geliştirildiği bir yöntem izlemek yerine birincilik, ikincilik, üçüncülük ödüllerinin olduğu jürisinin bir kurum tarafından belirlendiği bir yarışmanın parçası olmakla ne kazanılması hedefleniyor. Birçok kent için ilerde belki de aynı kaderi paylaşacak alanlar için şimdiden fikirler geliştirmek yerine bu süreçten rol kapmaya çalışan birçok aktörün olduğu bir ortamda kötü kurgulanmış bir yarışma üzerinden fikir geliştirmek ne kadar doğru onu da düşünmek gerekmiyor mu?

Bu alanda nasıl bir yarışma açılması bile yarışma konusu iken sadece fikir yarışması denilerek savunulan bu yarışmaya katılanların beklentisi bir aferin ya da bir ödül değil ise bu konuda fikir geliştirmek için bir yarışmanın açılmasını bekleyen kişilerin samimiyetinden şüphe edilmesinin gayet normal olduğunu da anlamaları gerekir. Bu konuda fikir geliştirmek için bir yarışma açılmasını beklemeyen Herkes için Mimarlık tarafından hazırlanan çalışma iyi bir örnek teşkil edebilir. http://rktr.co/1ekV8tN

Bu yarışmaya isteyen girer isteyen girmez diye bakmak ise bana çok doğru gelmiyor ne yazık ki. Sonuçlarının ister istemez tüm mimarları temsil edeceğini düşündüğüm bu yarışmanın karşısında başka bir kurum tarafından açılacak bir avm fikir yarışmasına hangi argümanla karşı çıkılacağını da merak ediyorum. Bu yarışmayı nasıl olsa uygulanmayacak sadece fikir toplanıyor denilerek destekleyenlerin, jürisi önceden belirlenmiş ilerde açılabilecek böyle bir yarışma karşısında nasıl bir pozisyon alacağı da ciddi bir tartışma konusu.

Yarışmalar kurumunu da zedeleyecek bu tip yarışmaların sadece taksim özelinde değil mimarlık ve yarışmalar adına ne kadar sıkıntılı olduğunu da görmemizde fayda var. Yarışmaların bir meşrulaştırma aracı olarak kullanıldığının da örneklerini gördüğümüz bir dönemde böyle bir yarışmayı desteklemek ne kadar doğru anlamakta güçlük çekiyorum. 

Yarışmaların fikir ve proje geliştirmekte en önemli yöntemlerden biri olduğunu kabul etmekle beraber aslında o kadar da masum olmadığını belirtmekte sakınca görmüyorum ve Kristian Kreiner'in bir söylemini de paylaşmak istiyorum.

"There is a tendency that competitions often become reduced to a matter of finding elegant or efficient solutions on problems predefined by others, normally people in power." Kristian Kreiner

"Yarışmaların, genellikle gücü elinde bulunduran kişilerce belirlenmiş problemler üzerine sadece zarif ve etkili çözümler geliştirilmesine indirgenmesi gibi bir eğilim vardır."

Eğer yarışma şartnamesinde yer alan şu cümle sizi rahatsız etmiyorsa gönül rahatlığıyla bu yarışmaya girebilirsiniz.

"İstanbul Serbest Mimarlar Derneği şu kavramlar üzerinde durmayı ve açılım yapmayı uygun ve yeterli bulmuştur:"

Saygılar,

Onat Oktem

Niye Karşı Çıkılıyor 22, Senem Zeybekoğlu Sadri

Katharine Bristol, The Pruitt-Igoe Myth (Pruitt-Igoe Miti) başlıklı yazısında, Pruitt-Igoe sosyal konutlarının yıkımında mimari tasarımın rolünün mimarlık çevreleri tarafından ne kadar abartıldığından bahsetmektedir. Amerika’nın St. Louis kentinde yapımı 1954 yılında tamamlanan, ve 1976 yılında da tümüyle yıkılan bu sosyal konut projesinin ölümünün, yüksek Modernizmin başarısızlığı ile özdeşleştirilmesini bir “mit” olarak değerlendirir Bristol. Ona göre, mimari tasarım problemi, Amerika’nın 2. Dünya savaşı sonrası yanlış konut üretimi politikaları, yerel ekonomik kriz, sınıfsal baskı gibi toplumu derinden etkileyen problemlerden sonra belki de listenin sonunda yer almaktadır. Bristol, dönemin mimarlık dergilerinin mimari tasarımı ön plana çıkartarak, mimarlığı ve mimarlık mesleğini toplumun sorunlarının olası sebebi (ve de çözümü) olarak görmeleriyle, mesleğin otoritesini sağlamlaştırmaya çalıştıklarını iddia eder.

Aşağıdaki paragraf, bu makaleden alınmıştır. 

"Pruitt-Igoe mitinin yükselişinin izlerini takip ederken gördüğümüz üzere, mimarlar, [projenin] ölümünde projenin genel tasarımının başlıca önemine sürekli vurgu yapmaktadır. Bu yorum, St. Louis sosyal konut programına özgü olan daha büyük ölçekteki problemleri yadsımaktadır. Kusurlu politikalar, yerel ekonomideki kriz, ya da sınıfsal baskı ve ırkçılık problemleri yerine mimarlığa daha büyük bir önem atfederek, [Pruitt-Igoe] miti, mimarların kararlarını şekillendiren bağlamsal faktörleri örtbas etmekte ve sosyal konut programlarının başarı ya da başarısızlığında mimarlara merkezi bir rol inşa etmektedir. Mimarı, yoksullar için sosyal konut üretme konusunda yetkili bir otorite pozisyonuna oturtur."

Bu paragrafın S.O.S yarışmasına uyarlanmış hali aşağıdaki gibi olabilir. Tarih tekerrür ediyor gibi … 

S.O.S. istanbul yarışmasının ortaya çıkışını izlerken gördüğümüz üzere, mimarlar gezi parkının geleceği için mimari tasarımın başlıca önemine vurgu yapmaktalar. Mimarların bu yorumu, AKP’nin tüm ülke mekanını rant alanına çevirme programına özgü olan daha büyük ölçekteki problemleri yadsımaktadır. Kusurlu politikalar, ekonomik kriz, sınıfsal baskı ve ırkçılık problemleri yerine mimarlığa daha büyük bir önem atfederek, S.O.S. İstanbul yarışması, mimarların kararlarını şekillendiren bağlamsal faktörleri örtbas etmekte ve kamusal alanların üretimi-kullanımındaki başarı ya da başarısızlıkta mimarlara merkezi bir rol inşa etmektedir. Mimarı, tüm ülke halkları için kamusal alan üretme konusunda yetkili bir otorite pozisyonuna oturtur.

Bristol'ün makalesinin orijinali için: http://rktr.co/16stR7C

Niye Karşı Çıkılıyor 21, Murat Çetin

Bir de bu posterdeki tanklar neye alamettir acaba...?!!!

Niye karşı Çıkılıyor 20, Yağmur Güvenç

budur :) taksim üzerinde yapılan her türlü yaratıcı ve yaratıcı olmayan fikre, projeye hayır! :) '' bu durumda mimarların görevi hiç bir şey yapmamaktır ''

Niye Karşı Çıkılıyor 19, Evin Eriş

Mimarlar ve kent üzerinde sesini duyurmak isteyen akademisyenler her zaman olduğu gibi, fırsatları değerlendirip kişisel, mimarca mastürbasyon haline geçtiler bile, üstelik henüz sürecin içinde yaşıyor olmamıza rağmen. Mimar ve genç bir akademisyen olarak, yine her zaman hemen hemen her konuda olduğu gibi, olaylar etraflıca değerlendiril(e)meden ani çıkışlar yaşama zamanına gelinmesine karşı çıkmamak elde değil. Bu yarışma bir yana, diğer bir taraftan Taksim için bir Gezi heykelinden bahsedilmeye de başlandı bile (http://rktr.co/17qa3Pw). Tarihte, böyle olaylar sonucu, bu olaylara tanıklık etmiş mekanlarda bu tür temsiliyet meselesi ile ilgili birçok yaklaşımın varlığından elbetteki bahsetmek mümkün. Gezi Parkı ve Gezi olayları için de normal şartlar altında olunsaydı bir heykelin yapılması kabul edilebilir birşey olarak değerlendirilebilirdi düşüncesindeyim, hele hele bu derece siyasi bir hafızaya sahip Taksim Meydanı için. Ancak ve ancak kentin belleğinde zaten dün de siyasi bir nitelikle var olmuş Gezi de (İnönü zamanı), bugün bambaşka bir ruhla siyasi bir direnişin yaşandığı unutuluyor ve bu aşamada somutlaşma/nesnelleşme kaygıları gibi eski tip düşünceler, Gezi Ruhunun yanında fazlasıyla yüzeysel kalıyor. Bugün mücadelesi verilen ‘koruma’ mücadelesini zayıflatan çıkışlardan da öteye geçemiyor. 

Tıpkı Gezi eylemindeki eylemcilerin tutumu gibi, dil ve uslup meselesi önemli bir yerde olduğu kadar, Gezi Ruhuna saygı icabı zamanlama meselesinin bir hayli önemli olduğu atlanılmamalı. Şu an içinde bulunulan durumun, mimarlık meselesinin çok ötesinde bir sosyal ve siyasi hale büründüğü, ve yaşanılan her olayın bir mimarlık problemine dönüştürülmesinin, akademisyenler tarafından o hep eleştirilen mimarın kendine biçtiği rollere bürünmüş olmalarına dikkat çekmek gerekir. Mümkünse Taksim’e artık hiçbir şey yapılmasın! Hele hele yarışma yolu ile. Zaman direnme zamanı, zaman düşünce ve beden ile var olma zamanıdır...

Niye Karşı Çıkılıyor 18, Kenan Güvenç

Ahtapota ayakkabı tasarlamak : SMD Gezi Parkı Öğrenci Fikir Yarışması..!
Anlaşılan ‘Gezi’, parkta durduğu gibi durmayacak.Bundan sonra birbirine iyice dolanmış bulunan ,katılaşıp ,bulunduğu yere çöreklenen kaynaşık statüler de ister istemez çözünecek…direngezinin Gezi’si politik yanı şüphesiz salt AKP ye dönük değil, özellikle aileden başlayarak üniversiteye , korkularımızdan başlayıp, bedenlerimizi siyasi iktidarın temsilcilerine rehin vermeye kadar uzanan, gündelik hayatın çok daha geniş bir baskılama spektrumuna yayılıyor.Başbakan dahi hala Gezi’nin yayıldığı mekanın olası derinliğini merak etmekte.. yani durum sayın Okan Bayülgen’in dediği gibi değil; insanlar bir yaz akşamı ‘hava da çok güzel yahu! ..hadi!..’ diye sokaklara çıkmadılar, sokaklarda öldürülmediler.. Gezi kendiliğinden bir kıpırdanmaydı ve apolitik bir nedene yaslı başladı.Ama ülke sosyolojisine öyle şeyler yükledi ki bundan sonraki süreç bu şarjın maddileşmeleri olarak ve öngörülemeyecek ilişkilenme tarzlarına dönüşe dönüşe devam edecektir. 
direngezinin Gezi’si bir kısım marjinal grupların da katıldığı kitlesel protesto değildir. Gezi zaten tüm aktörleriyle birlikte marjinal kitlesel protestodur, marjinal kalacaktır. Duran Adam marjinal biri değildir midir? Normallik maskesi altındaki sinsi otoriteryanizm’i ancak marjinal ‘yani sınır tutan uç’un farketmesi mümkündür. Kişisel olarak otoriteryanizmi gündelik olağan hayatın akışlarının kurumsallaştırılması girişimi olarak görmekteyim. Otoriteryanizm baskıyı önce örgütleyip sonra onu öznesiz bırakarak, baskıcıyı saydamlaştırmanın-gözden ırak tutmanın formudur. Ama basit bir ilişki diyalektiktiğidir; her baskı aynı anda ihlalini de örgütler.bir çok baskı formu gibi otoriteryanizmin panzehiri de hemen her tarihsel dönemde aynı şekilde , aniden belirmiş spontane statü ihlalleridir.Gezi salt tepki değildir elbette çünkü Yeni’dir, ama başlangıcı tepkiye dayalı,sonuçları itibariyle çözünmesi ise ülkenin uzun yıllarını alacağı spontane bir harekettir.bu düştüğüm birinci not olsun..
Cumhuriyet tarihi boyunca mimar; sosyo-tarihsel olarak , mesleki varlığını hep devlet otoriteryanizm’inin silik bir temsilcisi olarak ve statükoda var etmiştir..1930’lar sonu ve 40’lar başındaki İstanbul-Ankara güç çatışmalarından1 , mimarlar odasının ulusal mimarlık politikaları adı altında birkaç yıl öncesine dek körüklediği loncacı totaliter bakışa kadar mimarın mesleki profili tarihi çok ama çok tartışmalı pozisyon alışlarla doludur. Organize olduğu her ortamda toplumsal olarak mesleki meşruiyetinden-toplumun tüm kesimlerinin gönül rızasını almasından- mimar kişi sürekli kuşku duymuştur. Hep ortamdan şikayet etmiş ama ortamın her hangi bir ögesinin en küçük gelişme arzusunu da baştan yok etmeye programlı davranmıştır.-Mesela 1996/1998 arası Mimarlar Odası Genel Merkezinin Mimarlık Dergisinin editörlüğünü Murat Uluğ ile birlikte yaparken Oda Üyeleri yayımladığımız dergilere olan tepkilerini, Oda tarihinde görülmemiş bir şekilde yayın komitesi aleyhine 1000 den fazla imza toplayarak dile getirmişlerdi. _Sizce 2005 te Kongre Vadisi yarışmasının birinci projesinin uygulanması bizzat zamanın Mimarlar Odası yönetimince-jürinin ısrarına rağmen- önlenmeseydi bugünlerde Taksime Topçu Kışlası yaparak ağaçların köküne kibrit suyu ekme cüreti gösterilebilir miydi?..Meşruiyetsizlik kıvrandırıcı bir derttir.Çünkü bir alanda meşru olmak ; ancak siz içsel bir güce sahipseniz , temasta oldunuz toplumsal katmanları ilgili olduğunuz alandan kapsayabilmenize dairdir..Sorun her gündeme geldiğinde ,mimarlar kendilerine, kendinden menkul izole bir alan açıp bunun içine doluşarak, toplumsal meşruiyet sorunundan sıyrılmaya uğraşmışlardır. SMD de mimarların ülke ölçeğindeki meşruiyetsizlik sürecinin yan etkilerinden biri olarak kurulmuştur. Dolayısıyla tüm meslekçi bakış açıları gibi SMD de tam tersi olması gerektiği halde , hayatı mimarlığın peşine takarak, hayatı mimarlığa adapte ederek, mimarın tarihsel olarak koşullanmış zihinsel araçlarını şablonize ederek kendine izole bir yer açabileceğini sanmaktadır.Mimarlığın bir gayrimenkul olarak maddileşebilmesi için sahip olması gereken olmazsa olmaz tek bir şey vardır; yaşamın hareketlendiği alanları kontrol edilebilir referanslara indirgemek… meslekçilik-profesyonalizm- ancak ve ancak hayatın o çok değerli spontane ,rastlantısal,anlık hallerini budaya budaya bu indirgenmiş-yoksullaştırılmış hayat posasına hükmedebilir...Robert Pirsig; hem Zen ve Motorsiklet Bakım Sanatında, hem de Lila’da ; bir alandaki daha düşük bir düzeyin kendisinden daha gelişkin başka bir düzeyi şekillendirmeye kalkıştığında –örneğin sosyal düzeydeki bir oluşumun entelektüel düzeyde bir oluşumu-şiddet dolu, yok edici bir güç edineceğini söyler durur.SMD Yarışması ve Gezi Parkı eylemlilikleri!…Bu düştüğüm ikinci not olsun..
Yarışmanın öğrencilere dönük fikir yarışması olduğu söylenip ne var bunda ! deniliyor...çok tuhaf!..Sn.Aylin Çankaya’nın tam yerinde saptaması gibi :’’ ..Bu yarışma içeriği itibariyle; mimarlık öğrencileri üzerinde mimarların iktidarlarının yeniden üretimi girişimidir’’.Niçin verildiği anlaşılmaz yararlanılabilecek kaynaklarından-niçin’ini tabii ki biliyorum ama bunu ben bile söyleyemem- , alanın mekansal büyüklük tanımlarına ,problemin tarifinden ,oradan ödüllere dek bir inceleyin metni.. Okullu insanlara_bazıları direngeziciler!_ ileride büyüklerine layık mimarlar olması için nasıl düşünmeleri gerektiği, akıl yürütme araçlarının neler olabileceği, probleme nasıl bakılması gerektiği baştan söylenmiyor mu allahaşkına bu şartnamede..?.Sanki tanıdık biri var gibi geldi etrafta..öte yandan fikir yarışmaları bina vs. uygulama yarışmalarından çok daha güçlü yaptırımlara sahiptir. Çünkü müdahil kişi fikir yarışmalarında dış koşulları eleyebilir, askıya alabilir, yeni koşulları mevcutmuş gibi önerebilir ve bu gücüyle sorunun olası tüm imgelemlerine gerçekleştirdiği imgeyle bir hafıza nakli yapar.işte bu yarışmanın bir başka sorunu da budur: benim ve sayısız insanın yan yana gelerek,sadece ama sadece eylemlerini ve başka insanlarla bir araya gelişlerini, sadece şimdi ve burada! yla her an yeniden Gezi’nin imgelemi kılmak isteyenlerin imgelemlerini , toplumsal bir hizip- ki burada SMD oluyor- işgal edilmiş zihinlerin önceden tanımlanmış ‘işleriyle’ işgale kalkışıyor.bu düştüğüm üçüncü not..
Dördüncü ve son notum; kentlilerin çevre konusunda 20. ve taze 21 yüzyıldaki kalkışmalarına bir göz atın hemen hepsi Topçu Kışlası gibi_ fikrende olsa _‘’binalar yapılmasın!’’ diyedir..Siz hiç şehirlerine Müze, Konser, Salonu, Vilayet, Hidroelektrik Santralı, Büyük Kanal yapılsın diye insanların kalkışmalarda bulunduğunu duydunuz mu?..Uygarlık az binayla yüksek hayatlar sürdürmektir.
Birinci notumun getirdiği; Gezi eylemlilikleri gibi spontane süreçler, Kaos teorileri içinden bir fizik kavramıyla değinecek olursam ne yönde gelişeceği bilinemeyen dissipatif -dağılcıl-yapılardır ,içlerinde olağanüstü güzellikte fraktal desenler barındırırlar.Bu süreçlerin mimar zihniyle temsil edilebileceğini sanmak abesle iştigaldir..Niyetiniz ne olursa olsun otoriteryanizmin bir kolu bu abesle iştigallerden türüyor.
İkinci notumun getirdiği; SMD ve direngezi! nin yarattığı Gezi Parkı aynı toplumsal fazın odakları değildir., SMD eğer TV kumandası ise, direngezi!nin Gezi’si kumanda içindeki kalem pildir.Kumanda ile pili çalıştırmaya kalkışıyorsunuz. Had aşımında israr etmeyiniz.
Üçüncü notum şunu söylüyor; Meslekçi mimarlar!.. Okullu insanların zihinlerini o çizimi kuvvetli ellerinizle karıştırmayınız..
Bahsetmediğim bir son not; Sn.Cemal Saydam hocamızın önayak olduğu İstanbul Kanal Projesinin yapımının iptali için hep beraber bir şeyler yapalım..
Ben söyledim diye değil yanlış bir adım atıldı diye bu yarışmayı iptal edip orantısız zekalılara-mimarlık öğrencisi ya da değil- bir yer açınız; mesela buraya nasıl bir yarışma açalım? yarışması ! açılsın....benim SMD ye bu türden yarışma için bir önerim var; ‘Duran Adam’ Sn.Erdem Gündüz için -beni bağışlasın- Taksim de bir yerlerde bir durma noktası ve bakacağı objeyi tasarlayın sevgili insanlar. Ne saçma değil mi?..Aynı ahtapota ayakkabı tasarlamak gibi!..
Lütfen yarışmanızı geri çekiniz. Sakıncalarla dolu bir yarışma bu..
( 1) Yapı Kredi Bankası Yayınlarının Ankara kitabındaki ‘Örtük bir Çatışma Şüphesi’ makalemde mimari proje yarışmalarında Türkiye’deki mimarların tavır ve davranışlarının genetiğinin ipuçları mevcut sanırım

Niye Karşı Çıkılıyor 17, Yağmur Güvenç

elbette bu bir fikir yarışması. Fakat burada '' mimarlık öğrencilerine önemli şeyler katabilecek, toplumsal dinamikleri ne kadar göz önünde tutabildiklerini ortaya serebilecek bir yarışma'' derken bile neden bu yarışmaya karşı çıktığımı hatırlatıyorsunuz. Mimarlık öğrencilerine bu etkisel alanı geniş olan yerleri toplumsal dinamiklere göre nasıl kontrol edebileceklerini zaten kimse öğretemez. ve yanlış bir düşüncedir bence. toplumsal dinamikleri göz önünde tutarak baştan bir mekanizma kuramazlar. gezi olaylarına katılmadınız demiyorum. hiç katılmasanız da olur kişisel seçiminize asla bir şey diyemem bekçilik yapamam. fakat bu tarz yarışmalara elbette bir şey diyebilirim. öğrencilere 'uzaktan neyi nasıl değerlendirebildiklerini' değil neyin nasıl parçası olabilecekleri anlatılmalıdır. Bu yarışma bu kötü müfredatların başka bir yüzüdür.
Taksim'de kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen süreç, Uğur Tanyeli'nin deyimiyle "histiografik" bir sorun. Binaları yeniden yaparak geçmiş yeniden inşa edilemez. Geçmişin sorunsuz olduğu sorunlu bir duruş. Walter Benjamin'in de belirttiği gibi aslında estetizasyon "totaliter bir tavır". demiş sayın ipek akpınar.

bu estetizasyon totaliter bir tavırdır. ve bu estetizasyon bir de mimarlık öğrencileri tarafından düşünülsün bakalım diyen bu yarışma totaliter tavırın alasıdır!
taksim'e dokunmanın alternatif biçimleri de alternatif olmayan biçimleri gibidir. topçu kışlasından önce ermeni mezarlığı olduğu.. (redhack'i hepimiz takip ediyoruz sanırım.:)) akp sadece kendi işine geleni sembolik açılardan yapmak istiyor olabilir. ve bunu halk kabul etmedi.. mimarların yaptığı rant amacı olmayan fikirleri de belki halk kabul etmeyecek ne malum.. ikisi de kontrolcü....
Bugün 'fikirler' böyle yönlendirilse, yarın fikirler kadar masum olmayacak başka bir akp zihniyetiyle daha karşı karşıya olacağız. 'yapılan projeler hayali değil gerçek olsa belki haklı olurdunuz' demişsiniz. bugün düşünülür yarın neticelenir bundan kuşkum yok :)

Niye Karşı Çıkılıyor 16, Yağmur Güvenç

ne kadar tepeden baktıkları açık diye bir anlamı siz çıkardınız. ben öyle demediğimi söyledim. benim dediğim şey bir mimar olarak akpnin yaptığının aynısı yapılıyor şu anda. eğer duygusallık gerekiyorsa o da olmalı. rant amaçlı olsun olmasın.bu kontrol fikrine dayalıdır. hadi bakalım biz mimarlar şurayı bir gözden geçirelim diye oraya proje falan yapamazsın. elimizdekiyle yetinme meselesi değil.o halde bu projede kazanan fikir uygulansın sonra elimizdekiyle yetinmeyelim muhafazakar değiliz diye bir yarışma daha çıkaralım onu da yapalım. sonra bir tane daha.... ne güzel. ayrıca akp ile mimarlar zıt insanlar değildir. akpli olan mimar da var olmayan da.. bu yarışmaya cevap verecek profil ne olursa olsun... mimarlar akpden daha üstün insanlar değil onların taksim için yeni projeleri kabul edilebilir olsun. diyorum ki...bir mimar gözüyle değil, orada yaşayanlardan biri gibi bakmalıyız. haritada görünenden çok daha ötesi bir etki alanına sahiptir.üstelik şu an istanbuldan bahsediyoruz. türkiyenin ağırlık merkezinden... akpnin oraya yapmak istediği projeler ile mimarların projesi arasında bir fark yok. ben orda yaşayanlardan biriyim ve akpnin projelerini istemediğim için gezi olaylarına karıştım. ve ben senin 'mimarlar' olarak da projeni istemiyorum aynı şekilde ve şu andan itibaren bir imza kampanyası başlatıyorum. 
sen bir mimar değil bir kişi olduğunu farkına vararak yaşadığın alanda söz sahibi olabilirsin. daha ötesi veya daha gerisi değilsin! 
eğer mimar olarak söz sahibi olman gerekiyorsa ya boş bir arsada ya da oldukça sorunlu bir yapıda söz sahibi olursun bilge'cim. aynı bunu demeye çalıştım. çünkü yaşayanlar olarak taksim üstünde yeni bir fikir istemiyoruz. şu an da yeni bir mimari proje gerektirecek bir sorun yok kamu ve halk olarak bunu düşünüyoruz. bunu düşündüğümüz halde hayır kamunun yararına yeni bir şey yapacağız derseniz akpden bu yüzden farkınız kalmaz mimarlar olaraktan. fazla sert olduğumun farkındayım. çünkü böyle davranmak zorunda kaldım. bence burada ikimizin arasındaki tartışma daha çok sürmesin çünkü yarışmaya olan tepkinin etkisi düşüyor. başlatılması 'muhtemel' olan imza kampanyasında imza vererek veya vermeyerek daha politik bir şekilde düşüncelerimizi yansıtmış oluruz. teşekkür ederim çok

Niye Karşı Çıkılıyor 15, Yağmur Güvenç

Her konuda müthiş yaratıcılığımızın olması müthiş fikirlerimizin olması gerekmiyor maalesef. Çünkü bazen fikirler eylemlerden daha tehlikelidir. Her fikre açık olsaydık biri lunapark yapardı taksime diğeri avm yapardı ( yapıyordu da dur dedik allahtan) gayet güzel yaratıcı avm kışla fikirleri vardı sayın akpli beylerin. İyi ki muhafazakarız da engelledik. Eğer senin fikrin, başkalarının yaşam alanlarına karışıyorsa, tepki vermek zorundayız. Fikrin kendisi taksimi yok etmeyebilir fakat zihniyeti orayı kontrol amaçlıysa ki bu yarışma tamamen bununla alakalıdır, istanbulu yok etmekten farkı kalmaz. Mimarların dokunması hükümetin dokunması gibi olmayacaktır demişsin.bir de tarihsel verilere saygı gösterilcektir demişsin. kışla fikri de tarihe saygı gösterek bir fikirdi. önemli olan tarih değil tarihle süregelen 'şu an'. sen taksimin şu an'ına saldırırsan bu yarışma gibi akp diktasından farkın kalmaz. ayrıca akp diktaları da kendi kafalarına göre inşa etmiceklerdi akpli bir mimar bulacaklar elbet kışlayı restitüsyonu-replikası bir mimarla yapılır. Şimdi oraya kışla görünümlü avm yapmayı engelledik daha yeni gezi olayları çıktı sürüyor bu yarışma kalmış gelmiş yeni bir şey öneriyor akp gibi. Yeni fikirlerin hepsine karşı değilim. O yeni fikrin kimi nasıl etkilediğine ne olduğuna göre değişir bu. O halde, topçu kışlası yeni fikrine karşı olduğu için tüm gezi direnişçileri muhafazakardır. Bunu da iddia ediyorsan tamam... Burada seninle tartışıyorum fakat muhattabım direk sen değilsin yanlış anlama. Ben ilk başka olduğu gibi bu yarışmanın kendisine karşıyım. Bilge Can, eğer vaktini ayırıp şu yazıyı okursan çok sevinirim : http://rktr.co/15cTr1T burada sy 50 onat öktemin küçük bir yazısı var.. eğer okursan benim gibi düşünmenin o kadar da kötü olmadığını görebilirsin. Çünkü sanırım ben iyi anlatamıyorum bunu...
ayrıca şunu da belirtmek istiyorum. Haritalardan incelememe durumunun duygusallıkla hiç bir alakası yok. Taksime orda yaşayanlardan biri gibi bakmalıyız, dürbünle yeryüzünü inceleyen iktidar tanrı olarak değil. Yoksa yaptıklarımız kontrole dönüşür. Akp gibi.. Murat Çetin'in de ifade ettiği gibi, eğer yeryüzünde taksimin içindeyiz, bir kişi olarak oradayız gibi bakmazsak o yaşama alanının bir parçası olamayız ve sonuç olarak da bu tür yarışmaları ortaya çıkarırız. Ben haritaya bakarak duygusallığı yok etmiyorum, ben haritaya bakarak o yerde yaşadığımı unutuyorum ve orayı kontrole odaklanıyorum. demek istediğim buydu. sizin ifade ettiğiniz gibi 'o kadar da duygusal olmamak ' meselesi değildi.